Allah Bizi Niye Birbirimize Arkadaş Kıldı ?

akineton (56)in #tr • 6 years ago (edited)

Milyarlar yıl önce bir enerji ve güç kaynağının kendi yalnızlığı bitiren ve hiçlikten varlığı yaratmasıyla başlayan tematik hissiyat kavramları geçen zaman içerisinde birçok değişim hali alarak günümüzde sistematik şekilde programlanmış milyarlarca maddi ve manevi kavram haline gelmiştir.

Bu kavramlardan hem bir tanesi hem de çok tanesi olan ARKADAŞLIK kavramının benim hayatımdaki doğması ve ilerlemesi sürecini anlatacağım.

Kaynak

İnsan doğduktan 2 yaşına kadar dünyayı kendi ailesi endeksli düşünür.Bu yaştan kısmi algılama ve tanıma bilinci açılmaya başlar.2 yaşından sonra diğer kişiler ile ilişki ağı merak ve gizem endeksli gelişir.Etrafımızda olan 2 yaşından sonra çocukların özellikle kendi yaşıtlarıyla kurdukları arkadaşlık ilişkisinin ne kadar güzel,temiz,saf ve kutsal olduğunu sanırım hepimiz görebiliyoruz.Bu kavramlardan anlaşılabileceği gibi ARKADAŞLIK kavramı ana kaynağında Yaratıcının kutsallığını taşır.
Dünya hayatında yaş ilerledikçe ve algılama arttıkça daha da gelişen ilişki ağları karşımıza çıkar.
4 yaşından sonra çocuklarda yine aynı kutsal değerde bu arkadaşlık ilişkisi devam eder.Bu arkadaşlık kavramının alt başlıklarını paylaşmak,bölüşmek,sahiplenmek,eğlenmek vb. gibi kavramlarla daha da büyük bir kavram şeması haline getirir.
6-10 yaş dönem aralığında var olan arkadaşlık ilişkisi en az aile bireyleri ile olan ilişkiler kadar sağlam ve duygusaldır.Ben ilk defa bu zaman aralığında ARKADAŞIMI ÖZLEMEK hissini yaşadım.O dönemde bizim yaşadığımız köyde görev yapan Cami görevlisi olan imamın oğlunun okullar tatil olduktan sonra 1.5 ay kendi memleketine gitmesiyle bende oluşan ve beni i dönemde çok üzüntüye sokan bu arkadaş ayrılığını nasıl bastırdığımı da hatırlıyorum.Annesine ne zaman gelecek diye sorduğumda içimden gelen gözyaşlarını tutmaya çalışmıştım ve bunu da başarmıştım.Sanki ağlasam arkadaşıma ihanet etmiş olacaktım ve ağlamaktan utandım.1.5 ay sonra dönen arkadaşımla buluştuğumuzda sadece ne zaman geldin diye sormuştum.Ona sarılmak veya daha bir şekilde hislerimizi paylaşmak bizlere öğretilmemişti
Ne zaman geldikten sonra futbol sahasına gidip top oynadık.Burda olayın asıl teması bu hislerin aslında var olduğu ve zamanla şekil aldığı olayıdır.

12 yaş ve daha üstü dönemlerdeki süreç genel olarak samimiyet ve değeri kısmi olarak kaybettiği arkadaşlık dönemidir.Bu dönem ve sonrası aslında var olan kötü hislerin kişilere etkisinin yavaş yavaş ortaya çıktığı dönemdir.Bu dönem aralığında bireyler dünyada olan iyi ve kötü eylemleri yine arkadaşlık kavramının etkisiyle yaparlar.Beraber iyilik yaparlar,beraber başka insan ve canlılara merhamet gösterirler.Bunların yanında yine çevreden kendilerine bulaşan kötü hislerin ilk etkisinin verdiği heyecan ve merak duygusuyla yalan atma,kavga etme,küçük çaplı hırsızlıklar gibi eylemler gerçekleştirirler.Bu eylemlerin arkasındaki en büyük dayanak yine arkadaşlıktır.Bireyler arkadaşlarıyla yaptığı bu eylemlerde az pişmanlık ve korku yaşayacakları refleksleriyle tanışırlar,sanki yaptıkları kötülüklerin cezası total olarak herkese eşit olarak dağılacağını düşünürler.

Kaynak

17 yaş ve sonrası kişilerin etrafında yerini sağlamlaştırmış arkadaşları bulunur.Bu arkadaşlar birbirine sonsuz güven ve sevgi içerirler.Kavgalarına bu arkadaşlarını çağırır ve bu çağrıya kayıtsız şartsız gelenler arkadaşlık kavramına candan dostluğuda eklerler.Bu çağrıya cevap vermeyenlerin üstü çizilir ve arkadaşlıklar biter.Bu dönemdeki çok büyük bir arkadaşlık ölçüdür bu çağrıya verilen cevap.Yine bu dönemde bireyler karşı cinslere besledikleri hislerini ilk arkadaşlarıgla paylaşır ve çoğu zaman arkadaşlarının tavsiyeleri doğrultusunda hareket ederler.Bu dönemde arkadaş; yol gösterici,güven kaynağı,bilge ve dert ortağıdır.
20 yaş ve sonrası dönem kişilerin hayata ciddi şekilde atıldıklarî bir dönemdir.Lise eğitimlerinin bittiği ve yaşam tarzı olarak bambaşka bir evre olan bölümdür.Biz üniversite üzerinden devam edelim.Üniversite dönemindeki arkadaşlıkların büyük kısmının samimiyet ve saflık açısından çok değer kaybettiğini zamanla arkadaş çevresi sayesinden en iyi şekilde öğrenecekler.Bu gerçeklik karşında yaşadıkları şokların ve kötü hislerin etkisiyle lise ve daha önceki dönem arkadaşlarına karşı bir özlem duyarlar.Çevrenin ve yaşam tarzının değişmesi nedeniyle lise arkadaşlarıyla aralarındaki mesafe ve kopukluk arttığı için o ilişki ağı devam ettirilemiyor.Üniversitede liseden gelen arkadaşları varsa ne mutlu o kişiye.Eğer o arkadaşlar yoksa etrafında bir elin parmağı kadar samimi ve gerçek arkadaşı kalır.Diğer kalan arkadaşları ise daha altta bir leveldadırlar.Üniversite döneminin tüm yaşantîlarını yine her yönüyle arkadaşlarıyla beraber yaşarlar.Aslında bu dönemde arkadaşlık kavramı DOSTLUK kavramıyla birleşir.

Kaynak

Arkadaşlık kavramının kişiler üzerinden etkisini en fazla kaybettiği evre kişilerin EVLENMESİ evresidir.Kişiler evlendikten sonra eşinin ve aile hayatının verdiği sorumluluk nedeniyle zaman kavramını bu eksen etrafından döndüreceği için arkadaşlık çemberi iyice daralır.Kişilerin bu hayattaki yol arkadaşı olan eşlerinin yüreklerinde yerleştirdiği bu hissiyat aslında en büyük ARKADAŞLIK hissidir.Bu arkadaşlık birçok kavramla tepkime verip yepyeni ve kişilere özgün bir olgudur.Ve bu olgunun kişiler üzerinden çok büyük etkisi vardır.
Zaman ilerledikçe kişilerin etrafında olan arkadaşları hayatlarının bir parçasıdır ve zaman ilerledikçe bu arkadaşlarından ölenlerin acısı,evlenenlerin mutluluğuna dahil olmayı gibi olgusal olaylara verdiği arkadaşlık olgunluğuda ileri bir seviyeye ulaşmış olacaktır.

Bu yazımdan anlaşıldı gibi arkadaşlık kavramı sonsuza kadar varlığını sürdürdüğü ve zaman içerisinde kutsallığını hiç kaybetmemesidir.Örneğin 10 yıl önce ölen bir arkadaşımı hatırladığımda yüreğimde hasret,dilden dualar dökülür.İşte asıl mesele bu.

Kaynak