Yaklaş ve Bir Daha Bak
Hiçbirimiz yakından bakıldığında o kadar matah canlılar değiliz.
Uzaktan bakarken kafamızda kurduklarımız, beklentilerimiz çok da isabetli olmaz bu yüzden. Heyecan, merak ile birlikte ve merak kadar hızlı tükenir bu yüzden. Eğer uzaktan baktığında da yakından baktığında da sevgi duyacaksan, sevginin türü değişir bu yüzden.
Yukarıdaki görsele biraz daha yakından bakarsak ne görürüz? Akdeniz manzaraları? Suriye savaşı?
İnsanlar seni gözünde büyütürse onları ya hayal kırıklığına uğratırsın ya da onların inandığı gibi yaşamaya çalışırken bocalarsın. Kendini iyi ifade edebilmek bu yüzden önemlidir. Kimsenin beni olduğumdan fazla görmesini istemem hatta bu duruma düşmekten korkarım. O nedenle birine hayranlık duysam bile aklımın bir köşesinde bu fikirleri tutmaya çalışırım.
Tabii bir insana yaklaştıkça daha fazla güzellik de görebiliriz. Buna karşı çıkmıyorum fakat eskisi gibi sadece saf güzellik göremeyiz.
Bazı hikayeler de hayal kırıklığıdır. Sanki olaylar ve değişkenler o hikayenin oluşması için elinden geleni yapmıştır. Büyük bir hayranlıkla okuruz, dinleriz, izleriz... Aslında muhteşem bir beyinden ya da inanılmaz güzel insanların yaşadıkları olağanüstü hayatlardan çıkmamıştır. Her işin biraz da olsa karanlık veya basit tarafı vardır. Sadece biz onu kafamızda mükemmelleştirmek isteriz. Çünkü biz mükemmelleştirdikçe daha çok sevebiliriz. Kendimize, sevgi hacmimizi büyütecek bir alan yaratmış oluruz.
Dizi inanılmaz güzel, kitap mükemmel gibi cümleleri çoğunlukla değiştirdiğimizi fark ettim. Zamanla sevgiyi doldurma yerleri değiştikçe fikirler değişmese de cümleler değişiyor. Özellikle söz konusu olan bir insan ise ve biz sevgi alanımızı genişletmeye karar vermişsek olumlu olan her şey gözümüze batıyor. Olumlu özelliklerin kişilik üzerindeki etki yüzdeleri bir anda değişiyor. Mesela bir ünlü ile tanıştığımızı varsayalım. Mütevazı tavırları gözümüzde o kadar büyür ki, sanki bir insanı sadece mütevazı diye hayatımızın orta yerine koyabilirmişiz gibi davranırız. Çünkü sevmek isteriz! Her iyi yönünü göklere çıkarır, olumsuz olabilecek yönlerini bile isteye görmezden geliriz.
Hepimiz birilerini, bir şeyleri sevmek isteriz. Hem de çok isteriz. Tüm bunlar güzel şeyler aslında ama maalesef hiçbirimiz yakından bakıldığında o kadar da matah değiliz. Bunun farkında olarak seversek daha güzel severiz.
Çok güzel bir yazı olmuş hocam elinize sağlık, çok doğru noktalara değinmişsiniz. Genelde benim de çok düştüğüm bir hata olunca daha çok dikkatimi çekti sanırım.
Hepimiz düşüyoruz. Ben yazıda siz diye hitap etmişim neden bilmiyorum :) Fakat özellikle bazı konularda düşmemek gerek. Her zaman masum olmuyor. Bazen bizi anlamsız konularda taraftarlığa itiyor.
You got a 25.61% upvote from @minnowvotes courtesy of @etasarim!
Tam doktorluk bir yazı 👌 eline sağlık. Söylediklerine katılmamak elde değil. Kendimizi matah saymaktan ziyade bence asıl problemimiz, sonda da belirttiğin gibi sevdiğimiz birini, bir ünlüyü, bir düşünürü vs. en ufak iyiliklerini göklere çıkaracak şekilde parlatıp, hiçbir kötü yanı olmadığına kendimizi ve insanları inandırmaya çalışmamız ve Kötü bir yanını gösterenlere de kafadan reddiye vermemiz.
Posted using Partiko Android
Teşekkür ediyorum sevgili özgen :)
Kafadan reddiye kısmına kadar biraz iyi niyet ve sevme isteği var. Sonra o sevginin boyutu yüzünden kafadan reddiye veriyoruz.
Mesela ben;
Tabi her durum bu kadar masum olmuyor :)
çok hoş bir yazı olmuş. titreyerek tebrik ediyorum :)
Ben de huzursuz şekilde teşekkür ediyorum :D:D
İnsanlığın temeli atıldığında bu sorular gelmedi mi kimsenin aklına? Gelmiştir muhakkak. İnatla devam edildiği için insanlığın çatısı bir türlü inşa edilemiyor.
Posted using Partiko Android
İnatla devam ettiğimiz çok şey var. Bu yüzden oturup yazıyoruz ya. Sen de bu yüzden inatla şiir yazıyorsun mesela.
İnatla sevginin doğrusunu anlatalım.
discord üzerinden @sahinadm'den yanıt alamadığım için bundan sonra sadece edebiyat var benim için. Dip not olarak bırakayım :)
Hmm sana cevap mı vermedi? İyi yapmış. :))
Konu kapansın diye yazmamıştır. :)
Posted using Partiko Android
Nasıl bir konuysa artık beni utandırdı merakta bıraktı ve sizi bir araya getirdi :(
Çok önemli değil ya. Boş ver. Akşam konuşuruz discord üzerinden. Anlarsın. Garibim ya. Üzme kendini. :))
Posted using Partiko Android
Hah sonunda :)
Galiba en iyisi bağımsız, kimseye ihtiyacı olmayan bir birey olabilmek. Öte yandan, başkalarıyla anlamlı bir bağ kurmayınca hayat yavan hale geliyor. Dolayısıyla aşırı bireysellik tuzağına da düşmemek gerekiyor. Zor bir denklem. Her meselede olduğu gibi ölçü burada da önemli galiba. Ama işte elimizde terazi yok, gönül ferman dinlemiyor.
Hocam burada aslında bağ kurarken nereden hatta ne kadar yakından baktığımıza dikkat etmemiz gerektiğini vurgulamak istedim. Fakat sizin söylediğiniz kısımda da çok fazla git gel yaşıyorum. "Kimseye ihtiyacım yok." Kulağa hoş gelse de bir yerde kendimizi küçültmeye ve kabuğa çekilmeye denk geliyor sanırım. İnsanın anlık yaşadığı olayı ya da heyecanı paylaşması gereken biri olmalı sanırım. Hayatımı takip eden yakın olduğum çok kişi var fakat bir durum yaşandığı an arayacağım kimse yok. Birkaç gün içerisinde onlarca kişiyle paylaşsam da ilk haber vermem gereken birinin olmamasının eksikliğini hissediyorum açıkçası.
Bir kişiyi uzaktan kusursuz gibi görüp sevebilirsin, yakından tanıdıkça da ne çok kusuru var deyip soğuyabilirsin. Ne demişler uzaktan davulun sesi hoş gelir, kimse kimsenin içinde neler yaşadığını bilemez. Aynı bu evren gibi 😃 uzaktan ne kadar güzel ve kusursuz görünüyor değil mi ☺️
Yaklaştığımızda daha güzel manzaralar da var aslında ama kusursuz olmaktan çok uzak olduğunu görmeyi göze almamız gerekiyor :(
Evet gerçekleri olduğu gibi kabul etmek en iyisi doktor 😊
Posted using Partiko iOS
bilmem nedense bana bu hayal ettiklerim çok isabetliymiş gibi geliyor hep🤷♀️
belki yakından gördüklerimi, sevdiğim kişileri olduğu gibi değil de olmasını istediğim gibi görmeye çalışıp kötü yanlarını görmezden gelirken; belki de uzaktaki birini daha net tanıyorumdur..
saçmalamış da olabilirim şu an bilemiyorum:/
Hayal ettiğin kısımlar doğru oluyordur ona bir şey demiyorum. Ama o çok sevdiğimiz kafamızda mükemmelleştirdiğimiz insan değildir. Olamaz da zaten.
Belki de sen tüm bunların farkındalığı ile yaşıyorsundur.
mükemmelleştirmemek lazım zaten öyle biri yoktur:)
her şeyi göze almak belki
İnsan, neyse o olmalı aslında ama bazen o anki bakış açımız bizim farklı farklı karakterlerlere bürünmemize sebep olabiliyor içimizde o kadar çok "ben " var ki aslında...
Karşımızdakini sevmek, beğenmek, hoş görmek, kızmak, güvenmek içimizdeki bu "ben" lerle alakalı sanırım. O an karşındaki kişiyi sen sevmek istediğin için seversin, belki de sevilecek hiç bir tarafı yoktur, güvenmek istediğin için güvenirsin belki de güvenilecek bir tarafı yoktur ya da öfke duyduğun insan belki de öfke duyulacak bir insan değildir, ne görmek istersen onu görüyorsundur.
En güzeli pozitif bakmak olaylara:) o zaman işler değişir.
Aslında anlatacak çok yaşanmışlıklarınız var da burada tam açmak istememişsiniz gibi geldi bana. Yanlışda anlamış olabilirim tabi:)
Posted using Partiko Android
Yaşadıklarımı anlatmak insanları tecrübelerimle manipüle etmek gibi. Anlatıyorum, hiç anlatmıyor değilim ama tercih etmiyorum. Onun yerine tecrübelerden çıkan fikirleri yazmak daha güzel. Böylece insanlarda bir yargı ya da bir kişiye kızgınlık yaratmadan saf düşünce oluşabiliyor. (Bence:)
Benler konusunda çok haklısınız. Verdiğim ünlü biriyle tanışma da "sevme isteği"ne bir örnekti. Sevmek istemek üzerine yazdım çünkü diğer isteklerden daha bağımsız ve daha nedensiz bir istek.
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim :)
Ben teşekkür ederim:) Tecrübelerinizden çıkacak olan başka fikirlerinizi bekliyoruz o halde @doctorbishop :)
Posted using Partiko Android
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by doctorbishop from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
@c-squared runs a community witness. Please consider using one of your witness votes on us here