DNGO İLE KİTAP SESLENDİRME YARIŞMASINDA SON DURUM

YARIŞMA BAŞVURUSU SONA ERDİ

Katılmadığın için dünyanın teşekkürünü ediyorum.

Bu yarışmaya hiç kimse katılmadı. Katılmayanlar bir sonraki yarışmaya da katılmasınlar, istemiyorum.

Bak, ben hasta ruhlu bir adamım. Yarışmaya katılmaman benim umrumun ucunda bile değil! Edebiyat benim aşkım. Sen olsan da olmasan da ben, #edebiyat'a yazarım ve @edebiyat'ı geliştiririm.

Başka bir aşkım daha var. O da grafik analizi. Sana bir sır vereyim mi? Bilen bilir aslında; ben grafik analizlerimle senin tahayyül edemediğin kadar STEEM ve SBD miktarı arttırıyorum. Sonra bunları BTC'e çeviriyorum. Hava atıyorum evet. Çünkü senin paradan başka bir şey düşünmediğini biliyorum. Karşında pılı pırtı yırtık bir edebiyatçının durması ile BTC babası bir edebiyatçı durması arasında büyük farklar var. Ama ben ne yapıyorum? Ne yapıyorum ben? Adam gibi küçükten başlayıp hesabımı geliştirmeye bakıyorum. Herkes gibi yavaş yavaş, dostluklar, sohbetler ve kardeşlikler kurarak, yavaş yavaş geliştirmeye bakıyorum. Benim umrumun ucunda olan şey ne biliyor musun, gözünün para bürümüş olması.

Zamanında amcam anlatırdı:

Bir ara iflas ettik. Elimizde ekmek alacak para yok. Para olmayınca arkadaşlarımız da bizi birer birer terk etmeye başladı. Sıkı 'para dostlukları' kurduğumuz zamanlar bir akrabamız vardı. Biz iflas ettikten sonra selam vermemeye hatta bizi görünce yönünü ve yolunu değiştirmeye kadar ilerletti ayrılığı. Günün birinde bir yerde kafa kafaya rastlaştık ve mecburen selam verip konuştu artık. Hâl hatır sorduktan sonra konuyu para durumumuza getirdi. Açlıktan ağzım kokuyordu; ama sorduğunda: "Çok şükür toparladık, hızlı bir şekilde kendimize geliyoruz, yeni birkaç iş görüşmesi yaptık. eskisi gibi sayılırız artık."

Ben bunları söylerken yüz ifadesi hemen yumuşamaya ve ses tonu incelmeye başladı. Ayak üstüydük. Oturmaya davet etti. Çay içmeye davet etti.

İşte bu yüzden BTC havası attım. Aslında çulsuzun tekiyim! Şimdi hangisine inanacağını kendin seç!

Yarışma duyurusu yapıyoruz, adamın biri soruyor:

Ödül ne kadar?

"1. çıkana 5 SBD"

CEVAP YOK! Beğenmedi ödülü çünkü.

Ne bekliyorsun? Sermayemi vereyim mi?

Yaptığın yanlış bir seçimden daha söz edeyim. STEEM fiyatı düştüğü için yazmıyorsun değil mi? Beklentini karşılamadı Steemit. #tr ile başlayan birbirinden güzel projelerin var olduğu zamanlar nasıl da yağ damlatıyordu paçaların. Yazılarını süsleyip püsleyip etiketler arasında kararsız kalıyordun... O zamanlar STEEM fiyatı yüksekti çünkü. Ama STEEM fiyatı yükseldiğinde sistem yazarlık ödemelerine STEEM vermeyi kesiyor. Sadece SP ve SBD veriyor. Neden hazır STEEM fiyatı düşmüşken bol bol yazıp STEEM kasmıyorsun?

Bu yazıda kaç tane STEEM kelimesi kullandığımı bilene 100$ vereceğim dersem hemen ekrana yapışıp sayarsın değil mi?

Karnıma sancılar giriyor!

Dedim ya; edebiyat benim aşkım, mesleğim. Sen yazsan da yazmasan da ben, burada olmaya devam edeceğim. Sadece burada mı? Tabii ki hayır; dergilerde, yerel gazetelerde, falanlarda filanlarda...

Başta sıfırdım. @edebiyat sıfırdı! İnsanların yardımına koşa koşa gittim. Benim yardımıma da koşa koşa gelen oldu. Beni anlıyorlardı. Tek sebep bu. İkinci bir sebep ararsak o da; edebî içerikleri sevdikleri, olabilir. Kimse babamın evladı değil ve ben de onların babasının evladı değilim.

İnsanları, toplulukları, projeleri yıldırdın. O projeler @edebiyat'a güvendiler ve tüm güçleri ile @edebiyat'a destek oldular, olmaya devam ediyorlar, edecekler. Yeni projeler yolda; ama sen yarın öbür gün STEEM fiyatı yükselince ortaya çıkıp güreşmek istersen şimdiden söyleyeyim, bende o kıllı ve kirli vücuduna sürecek yağ yok.

Bak yukarıda bir STEEM kelimesi daha kullandım. Aaa bir tane daha!

Ne diyordum? Yılmak, diyordum. Evet, yılmak. Beni yıldıramazsın. Çünkü edebiyat benim işim. Sevdiğim bir iş. Çok zorlarsan ki başaramayacaksın, her şeyi bir kenara bırakıp, tüm destekleri sevgili destekçilerime geri ödeyip sadece bir yazar gibi davranabilirim. Senin gibi olmayacağıma da söz veririm.

STEEM
STEEM
STEEM

Üff yeter ya karnıma sancılar giriyor gerçekten. Sana yüzümü buruşturup bakıyorum!

Tüm bunları üzerine alınma tamam mı, bunları söylerken senden asla söz etmedim. Sen ne yaptığını ve kim olduğunu bildiğin için bunları sevinç ve neşeyle okuyacaksın. Hoşuna gidecek. Kahkahalar atacaksın; ama onlar, bunları okurken çıldıracak!

Görüşürüz.