Önce Sağlık Mı Yoksa Para Mı?

Birçok zaman konuşmalarımızın arasında geçer. Hal hatır sorarken de söylenir bu söz "Sağlık olsun da gerisi olur gider" diye. Acaba soruyor muyuz kendimize; Gerçekten de böyle bir hayat mı yaşıyoruz ?. Önce sağlık sözünü söylerken hepimizin çok samimi duygular içinde olduğundan eminim. Ancak ne kadar samimi olsa da duygularımız, bunu hayatımızda uygulama yönünde hiç de o kadar gerçekçi ve samimi olmadığımız da ortada.
Toplumumuzun % 90'ı bu söylemi söylediği halde önce para kazanma işine sağlıktan çok daha fazla önem vermekte. Bu kişilerden birisi de benim ne yazık ki. Sorgulayacak olursak acaba bu davranışımızda ne kadar haklıyız veya doğru yapıyoruz ? Gelişmekte olan ve ortalama gelir seviyesinin çok da yüksek olmadığı, ancak yaşam şartlarının ve standartlarının gelir seviyesine göre oldukça yüksek olan ülkemizde bu şartları yerine getirecek bir gelire sahip olabilmek için ya gerçekten çok özel yeteneklere sahip olmak gerekiyor, ya da çok fazla çalışmak. Yetenek sahibi insan sayısı ülkemizde aslında çok olmasına rağmen değerlendirebileceği alanın azlığından birçok zaman bu yetenek sahibi olanlar da fazlaca mesai harcamak zorunda kalabiliyorlar.
Hal böyle olunca ülkemizde çalışan insanlar doğal olarak yeterince tatil yapıp, aşırı çalışmaktan yorgun düşen bedenlerini ve beyinlerini tam anlamıyla dinlendiremiyorlar. Aşırı yorgunluk, stress ve bunlara bağlı olarak bedenimize sirayet eden farklı hastalıklar da kalitesiz ve sağlıksız bir yaşam sürmemize neden oluyor.

Foto
Doğal olarak sağlıklı olmayan bedenlerin de iş verimliliği ve aile yaşantılarındaki seviye düşmeye başlıyor. Sağlıksız beden sağlıksız bir düşünce yapısına yol açtığından ne iş kalitemizi ne de sivil yaşantımızdaki kaliteyi yükseltemiyoruz. Peki bu durum nasıl çözülebilir ? Önce sağlık sözünü tam anlamıyla nasıl hayata geçirebiliriz ? İşin açıkçası bunu yapmanın zor olduğunu baştan kabul ediyorum. Hepimizin bir Mandıra Filozofu gibi bir düşünce yapısına ulaşmamız zor olsa gerek. Birçoğumuzun izlediğini düşündüğüm bu filmdeki Filozof karakteri, söylediği her söz ile bizlerden tam not almıştır. Ancak bu söz ve düşüncelerini hayata geçirmek için kaç tanemiz var olan hayat düzenini terk edip kendisine o söylemler doğrultusunda bir yaşam şekli vermiştir ki ? Sorumluluk ve yükümlülüklerimiz bizi öylesine esir almış ki. Sistem öyle bir hale gelmiş ki "parasız ne sağlık ne de mutluluk olmaz" felsefesi iliklerimize kadar işlemiş durumda. Hal böyle iken de "Önce Sağlık" sözü kuru bir söz olarak kalmaktan ileri gidemeyecek gibi görünüyor. Bu durumda da hergün hastahanelerimizin bir yandan dolup bir yandan da boşalmasını seyretmeye devam edecek gibi görünüyoruz.
Ne zaman ki ülkemizde her çalışanın bir iş garantisi olursa, aldığı maaş kendisini ve ailesini normal düzeyde geçindirecek bir seviyede olur ve iş saatleriyle istirahat saatleri bir dengeye girerse işte o zaman hem daha verimli hem de daha sağlıklı bir topluma kavuşuruz diye düşünüyorum. Aslında bu düzeni sağlamak hem ülkemizdeki serbest piyasanın hem de devlet kurumlarının çok daha verimli çalışmasına da sebep olacaktır. Umarım ki en kısa zamanda daha mutlu ve sağlıklı günlere kavuşabiliriz.