Nietzsche'yi Doğru Anlamak / To Understand Nietzsche Correctly

Nietzsche çekiç darbeleriyle felsefe yapmış, Üst insanı, Zerdüşt’ü, Bengi dönüşü, Güç istemi gibi yapı taşlarını felsefeye kazandırmış aynı zamanda fikirleriyle yankılar uyandırmış bir filozoftur. Kendisi benim de en sevdiğim düşünürlerden olup hatta başı çeker diyebilirim. Ancak çok yanlış anlaşılmış, çarpıtılmış ve fikirleri haksızlığa uğramıştır. Şimdi hep beraber bu konuyu en genel hatlarıyla biraz inceleyelim.

Felsefe Nietzsche ile birlikte tehlikeli sulara adım atmıştı. Daha önce de felsefenin tehlikeli dönemleri olmuştu. Fakat bu tehlikeler yalnızca filozoflar için geçerliydi. Nietzsche ile birlikte artık toplum içinde tehlike arz ediyor olmuştu. Zihinsel hastalığından sonra verdiği eserleri de bunun habercisiydi. Ancak eserlerindeki fikirlerin zihinsel hastalığı ile ilgisi yoktu. Bu fikirler 20. yüzyılda Avrupa için korkunç sonuçlar doğurmuş, canice diyebileceğimiz eylemleri barındıran sahneler yaşanmıştı.

Nietzsche adeta kendisi yazmışçasına çarpıtılan sözleri ve fikirlerine kendi ideolojilerini yüklemeye çalışanların kurbanı olmuştu. Bu çarpıtma, asılsız, kendi ağzından yazılmış gibi gösterilen tutumlar karşısında Nietzsche hak ettiği değeri göremedi.

Felsefe dünyasının yanı sıra bir tarafta hayatı boyunca boğuştuğu sağlık sorunları vardı. Ne yazık ki yaşamı boyunca hastalıklar peşini bırakmamıştı. Neredeyse ortalama bir insanın geçirdiği bütün hastalıkları geçirmişti. Gözleri neredeyse kör denebilecek kadar kötüydü. Oldukça şiddetli baş ağrıları çekiyordu. Ve bunların dışında asıl zihinsel bozukluğunu yaşamasına sebep olan frengi hastalığıydı. Bu hastalığa gençlik dönemlerinde gittiği herhangi bir genelevden yakalandığı belliydi. Ne yazık ki bu hastalığı üçüncü evresindeydi ve beyin felcine neden olacaktı. Türlü türlü ilaçlardan, haplardan oluşan koleksiyonu birçok hastalık hastası insana göre fazlaydı.

Asıl yatağa düşüşü, Nietzsche Turin’de bir cadde üzerinde yürürken birden fenalaşarak yere yığıldığında oldu. Düşmeden evvel biraz ilerde sahibinin atını kırbaçladığını görüp, koşarak atın boynuna sarılıp ağlamıştı. Tam o sırada yere yığıldı ve bir daha da kalkamadı. Zihinsel ve fiziksel geçirdiği bunama onu yatağa mahkum etmişti. Nietzsche bunama geçiriyordu ve bir daha sağlığına kavuşamayacaktı.

Bakımını kız kardeşi Elisabeth Förster Nietzsche üstlendi. Elisabeth ağabeyinin bakımını üstlendiği sırada aynı zamanda onun yarım bıraktığı eserini tamamlayıp yayınlamaya karar verdi. Fakat bu iyi bir kız kardeşlik girişimi değildi. Nietzsche’nin yazıları üzerine hiçbir zaman yazmayacağı ve savunmadığı – Antisemitizim (Yahudi düşmanlığı) ve kız kardeşine övgüler-eklentiler yaptı. Daha sonra bu yazıları “Güç İstenci” adıyla yayınlandı. Fakat bu çarpık düşünceler silsilesi Walter Kaufmann tarafından incelendi ve olabildiğince özgün haline getirildi. Bu sayede Nietzsche’nin o şahane anlamlı fikirleri biraz da olsa aydınlığa çıktı.

Çekiçle felsefe yapan adam tabiriyle anılan Nietzsche, 25 Ağustos 1900’de öldüğünde, eserleri tüm hayatı boyunca beklediği yankıyı buldu. Hitler, Weimar’daki Nietzsche Arşivinin önünde poz verdiğinde ve Naziler onu resmi filozofları olarak gördüğünde korkunç tarih sayfasına kazınan sahnelerin öncüsü Nietzsche’nin felsefesi değil, Nazilerin ideolojileriydi.

Nietzsche, elbet bir gün ünlü bir filozof olacağından emindi, lakin dünyanın kendisini böyle bir konumda değerlendireceğini tahmin edemezdi. Eğer etmiş olsaydı herhalde düşüncelerini intihara zorlardı.

“Günün birinde beni aziz ilân etmelerinden çok korkuyorum… Ben aziz biri olmak istemiyorum, öyle olmaktansa, soytarı olmayı yeğlerim…”

ENGLISH VERSION
Nietzsche was a philosopher who made philosophy with hammer blows, who brought the building stones to the philosophy of the Ubermensch, the Zoroastrian, Eternal Recurrence, The Will to Power. I can say that he is one of my favorite philosopher and he even leads the list. But he was very misunderstood, distorted, and his ideas were unjust. Now, let's examine this topic together with some general lines.

Philosophy, along with Nietzsche, stepped into dangerous waters. There have been dangerous in philosophy before. But these threats were only valid for philosophers. With Nietzsche, it was now a danger for society. His works after her mental illness heralded this. Yet, his ideas were not related to his mental illness. These ideas had terrible consequences for Europe in the 20th century, and there were scenes that contained actions that we could call murderous.

Nietzsche was the victim of those who tried to impose their own ideology on their words and ideas distorted by themselves. In the face of this distorted, unsubstantiated attitude, Nietzsche could not see the value he deserved.

Besides the world of philosophy, on the one hand, there were health problems that were happening throughout life. Unfortunately, throughout his life, he couldn’t leave the illnesses behind. He had passed all the illnesses of an average person. His eyes were bad enough to be almost blind. He was suffering from severe headaches. And besides these, syphilis was the disease that caused the actual mental disorder. It was obvious that this disease had been caught by any brothel he had gone to during his youth. Unfortunately, this disease was in the third phase and the brain would cause paralysis. The collection of pills from various kinds of medicines was more than many people with illnesses.

The fall to the bed was when Nietzsche walked on an avenue in Turin, suddenly fainted and collapsed. Before he fell, he saw a horse and its owner whipping it, infront of him and he run to the horse and hugged it and cried. He just stacked up at that time and could not get up again. The dementia he mentally and physically tied him to the bed. Nietzsche was suffering from dementia and he was never able to recover again.

His sister, Elisabeth Förster Nietzsche, took care of him. While Elisabeth was taking care of her brother, she decided to complete and release his half-finished work at the same time. But this was not a good sisterhood initiative. She wrote to Nietzsche’s writings which he would never wrote about antisemitism and praised to his sister. Later, these articles were published under the name of "The Will to Power". But these distorted lines were studied by Walter Kaufmann and made as original as possible. On this count, Nietzsche's brilliant ideas came to light at least a little bit.

Nietzsche, who was called the philosopher of the hammer, died on August 25, 1900, and found the echoes his works had been waiting for all his life. When Hitler posed in front of the Nietzsche Archive in Weimar, and the Nazis regarded him as an official philosopher, the forerunning of the scenes on the horrific history page was not the philosophy of Nietzsche but the ideology of the Nazis.

Nietzsche was certain that one day he would become a famous philosopher, but he could not imagine that he would evaluate himself in such a position. If he had thought so, he would have forced his minds to commit suicide.

“I am afraid that one day they will declare me saint… I do not want to be a saint, so I'd rather be a clown…”