Nasıl Kaliteli Yaşarım? [Cointurk 28. Projesi] @mehmet#1836

Arkadaşlar bu projemizdeki konumuz kaliteli yaşam için ne yapmalıyız?

Bu konuda en son söylenecek şeyi başta söyleyerek devam etmek istiyorum ve anı yaşa, gününü gün et diyorum.

Şimdi sorunun köküne inmek gerekirse burada en temel şey yaşam kelimesi, evet insanlar hayatını idame ettirmek için en önemli unsur yiyecek, sonra barınak, sonra güvenlik ve sonra sosyal yaşam gelir. Bu sıralamadaki unsurlar ne kadar kaliteli olursa yaşamımız da o kadar kaliteli olacaktır. Yukarıdaki unsurları sırasıyla ele almak istiyorum.

1- Yiyecek
Yaşam denen olayın devam edebilmesi için en basitinden en komplike canlıya kadar bütün canlılar beslenmek zorundadırlar, bu beslenme ne kadar güçlü ve sağlıklı olursa yaşam kalitesi o kadar çoğalır. Burada şuna değinmek istiyorum birçoğumuz çocukken yediğimiz meyve ve sebzelerin tadının şu an alamadığımızdan yakınıyoruz değil mi? Peki bu neden? Evet bunun nedeni aslında işletmede arz talep meselesi, büyüyen toplum var talep artıyor ancak toplumun büyümesiyle tarım alanları küçülüyor insanlar Köyden Kente göç yapıyor bu yüzden talebi karşılayacak az bir grup kalıyor bu grupta arz talep pastasından dilimi çok almak için kimyasal zararlı demeden hormonlarla yetiştiriyorlar ürünleri, şekil olarak salatalık aynı salatalık hatta daha gelişmiş ancak tat olarak tamamen farklı ve zararlı. İnsanlar kış aylarında domates yemek istiyor ve şu an marketlerde yaz kış domates bulunuyor, peki hiç düşünmüyor mu '' ya kardeşim bu domates bu ayda yetişmez ki '' diye, evet birçoğu düşünmüyor ama ben ve benim gibi hayatı kaliteli yaşama isteği bulunan pek azı kışın domates almıyor daha başka çözüm yolları üretiyor. Her ne kadar doğa bize her ürünü her an olağanca doğallığı ile sunma imkanı vermese de başka çözüm yolları sunarak bu ihtiyaçlarımızı sağlıklı ve kaliteli şekilde gidermemizi sağlıyor. Burada domates örneğinden gideceğim, yazın kaliteli domatesi seçip konserve yapmak veya güneşte kurutmak, domatesi kışın da kaliteli bir şekilde tüketmemizi sağlar.
Yiyecek konusunda ikincil olarak şu konu var ki bu daha önemli bir konu ucuz olmasını istemek, atalarımızdan kalma bir söz var arkadaşlar ''ucuz etin yahnisi yenmez'' diye evet çok doğru bir söz eğer bir mal ederinden ucuz ise kaliteyi aramak ahmaklık olacaktır, bizim mahallede manavlar var bu sene portakalı 1-2-3 liradan satıyorlar 3 tip portakal var ve fiyatları böyle peki hangisi kaliteli? Tabi ki 3 lira olan finike portakalı kaliteli, sulu ve lezzetli tıpkı çocukluğumdaki gibi bu örneği çoğaltabiliriz arkadaşlar ama kısa kesip bir şey söylemek istiyorum ''kilosu 1 liraya 3 kilo portakal alıp lezzet alamayacağıma kilosu 3 lira olandan 1 kilo alır kaliteli yaşarım'' demek acaba kaç kişi için geçerliliğini koruyor?

2- Barınak
Aslında bu mevzular başlı başına kitap yazılacak konular ancak kısaca değinirsem barınak konusunda toplum olarak yine sınıfta kalıyoruz. Peki kaliteli barınak nasıl olmalı? Burada belki geniş geniş evler aklınıza gelecektir ama öncelik olarak konu ısınma, aile mahremiyeti için ses yalıtımı ve sağlığı koruma olmalıdır. Peki hangimizin evinde var bunlar ?
ısı yalıtımı yaptırılıyor binalara zorunlu olarak ama yapılan sistem en ucuzu kimse neden sen daire başına 5 bin lira isterken diğeri 2 bin liraya yapıyor demiyor ve bu yüzden de ısı yalıtımı birçok binada yalan yanlış yapılarak hiç tasarruf sağlanmıyor, bu durumda da normalde yaşam kalitesine ayırması gereken parayı ısınmaya veren birey sosyal hayatından ve bazende temel ihtiyaçlarından kısıyor. Ne güzel söylemiş İngiliz ''ucuz mala alacak kadar zengin değilim'' evet bir malın ederini vermiyorsan o malı tekrar alacağını unutma, ve ucuz mal alarak hem zamanını hemde hayatını boşa geçireceksin buna emin ol. Bu konular dediğim gibi milyon örnek ve alt başlıklarla çoğaltılır ama ne zamanımız nede sabrımız yeter, o yüzden barınak konusunu burada kapatmak istiyorum.

3- Güvenlik
Güvenlik konusu günümüzde o kadar çok alt başlığa büründü ki içinden çıkmak neredeyse imkansız, bazılarını söylemek gerekirse, kişi güvenliği, taşınır-taşınmaz mal güvenliği, teknolojik güvenlik, kişisel bilgilerin güvenliği ... bunu çoğalta biliriz. Peki kaliteli yaşam konusunda güvenliğin önemi nedir? Ben Etimesgut bölgesinde oturuyorum oturduğum semt tam olarak varoşlarla zenginlerin geçiş bölgesinde, evimden yaklaşık 250 m sonra lüks siteler başlıyor benim oturduğum bölgeyse mantar gibi hemen dikilmiş çoğunun iskanı olmayan 4-5 katlı binalar. Şimdi soruyorum sizce benim sokağımda mı kavga gürültü eksik olmaz lüks semtte mi? ya da benim sokakta mı hızsızlık çok olur yoksa güvenlikli kameralı sitelerde mi? ya da benim mahallemde mi her an yolunun kesilmesi gerçekleşebilir yoksa güvenlikli geniş caddeli sitelerde mi? bu soruların cevapları ortak diye düşünüyorum ve sosyal ihtiyaçlardan kısıp güvenlik ihtiyacına biraz daha fazla bütçe ayırarak güvenli ve kaliteli bir semtte yaşamak gerekir. Aslında sıralamam o yüzden böyle temel ihtiyaçlar yemek ve barınaktan sonra gelen güvenlik, sosyal yaşamdan da önce olma nedeni daha net bir şekilde belirdi diye düşünüyorum.

4- Sosyal Yaşam
Aslında hayatımızın ve yaşantımızın kalitesinin en belirgin olduğu unsur bu kısımdır. Temel ihtiyaçları bir şekilde karşıladıktan sonra geriye kalan birikimle ne kadar kaliteli ürün kullanıyorsanız hayatın tadını siz alıyorsunuz demektir. Ayda bir sinemanın ne büyük bir güzellik olduğunu, giydiğin kıyafetin parasıyla kalitesinin doğru orantılı olduğunu, kullandığın cep telefonunun güvenlik ve özellik eksikliği yaşatmadan ihtiyaçlarına tam ve eksiksiz cevap vermesinin verdiği o eşsiz tat ve daha nice unsur hepsi bu başlığın altında toplanır.
(Aslında bu kısma da Iphone, BMW anahtarı, Rolex saat, Zippo ve Parlement fotoğrafı koyacaktım da benim hiçbiri olmadığı için koyamadım.)

Kısacası her şeyi az ama kaliteli yap ki hayattan lezzet alasın...