MISIR SİYASİ TARİHİ

in #tr6 years ago

1952 sonrası Mısır'da son durum



cairo.jpg

Mısır'ın darbe öncesine dönersek, 1922 yılında Mısır bağlı olduğu İngiltere'den bağımsızlık istedi.Ancak o dönemde özellikle Süveyş kanalı İngiltere için oldukça önemliydi. Çünkü İngiltere'nin son kalesiydi ve kaybetmek istemiyordu. Bu nedenle İngiltere Mısır'a başta 1922 yılında, tek taraflı bağımsızlık verdi ve bunun ardından 1936'da tam bağımsızlık verdi. Ancak bu tam bağımsızlıkta Mısır için problemdi. Çünkü bu bağımsızlık ile; İngiltere Süveyş kanalında asker bulunduracak, Mısır'ı dış güvenlik açısından ve dış politikada İngiltere idare edecekti.

1952 senesinde Jamal Abdül Nasser yapmış olduğu darbeyle birlikte Mısır'ı tam bağımsızlığa kavuşturdu.Çünkü bu darbeyle, ülkedeki İngiliz hegemonyasına tam anlamıyla son veriyordu.Öncelikle Nasser, Muslim Brotherhood Society'nin kurucusu Hasan el Benna'ya 1952 senesinde büyük bir darbe vurdu.Coup d'etat'ın ardından Muslim Brotherhood Policy'i yasaklarla bastırmaya çalıştı.Bu dönemde Nasser, tek partili bir sistem uyguluyor ve demokrasiye geçiş için erken olduğunu savundu.

Nasser'in sistemindeki öncelikler; aswan barajı kurulacak, toprak reformu yapılacak ve Süveyş kanalı millileştirilecek olarak sıralanabilir.Ancak aswan barajının yapılması ile Süveyş kanalının millileştirilmesi birbirine bağlı durumlardır.Çünkü Nasser, o dönemde iki önemli nokta üzerinde duruyordu.Birinci ülkesi Mısır'ı İsrail'e karşı güçlü bir ordu ile savunmak ve ikincisi ülkesini ekonomik açıdan İsrail ile yarıştırmak.

Bu projeler için Nasser,öncelikle doğu blogundan ve Sovyetlerden yüklü miktarda silah alımına gitti.Ekonomik açıdan ise bölgedeki Aswan projesini gerçekleştirmek için, ihtiyacı olan krediyi ABD ve İngiltere'den sağlamak istedi. Ancak bu iki ülke, Mısır'ın doğu blogundan silah alımını gerekçe gösterip kredi vermeyince, Nasser 1956 yılında Süveyş kanalını millileştirerek buradan kaynak sağlama projesini gerçekleştirmek istedi.Bu dönemde kanalı kontrol eden İngiltere,Fransa yanına İsrail'i de alarak buna karşı çıktı ve Mısır'a saldırdı.İki ülke Mısır'a saldırdığı an, İsrail Mısır'ın Sina yarımadasını işgal etti.Ancak iki ülke ABD,Sovyetler ve BM'den gerekli destek göremeyince birliklerini geri çekti. Fakat İsrail işgal ettiği yerleri geri vermek için Gazze şeridini ve Akabe körfezini güvence altına alma şartını öne sürdü.

İşte bu olaydan sonra Mısır savaşı kaybetsede Süveyş kanalına tam hakim olup İngiltere ve Fransa'yı bölgede saf dışı bıraktı.Bu olay Nasser'ı tüm ortadoğu'da kahraman ilan etti.Bu artan prestijle beraber, 1955 yılında kurulan aligned movement'a 1956'da önder haline geldi.Bu politikayla Nasser, kendini ne NATO ne de Warsaw Pact'ın himayesine soktu, sömürgeciliğe karşı çıktı.Nasser bu gerçekleştirdiği dış açılımlarla, içeride yaptığı değişimleri dışarıda da desteklemiş oldu.Mısır sonuçta bir petrol ülkesi değildi.O dönemde Nasser bölgede pamuk üretimine büyük önem vererek ülkenin hızla kalkınmasını sağladı.Nasser, yine içeride 1962 yılında kendi partisi olan aynı zamanda devletin resmi partisi, Arap-Sosyalist partisini kurdu.Böylece tek partili sisteme öncü oldu.

Jamal Abdul Nasser, 1967 yılında Arap-İsrail, 6 gün savaşına girip ağır bir yenilgi aldı ve 1969 yılında öldü.Nasser'ın sağ kolu olan Anwar Sadat, o öldükten sonra başa geçti.Öncelikle Nasser'ın Arap-Sosyalist partisini Merkez,Sağ ve Sol olmak üzere üç partiye böldü.Anwar Sadat panarabist politikalarından sapmalar gösterdi.

Örneğin Nasser ülkede orduyu en önemli etken olarak görürken, Sadat öncelikle siyaset ve ekonomiyi geliştirip libarelleştirdi.Sadat dönemindeki en önemli olay ise, 1978-79 yılında İsrail'i tanıyan ilk Arap devleti oldu.

ABD'de Jimmy Carter, İsrail'de Menahem Begin başkanlığında Camp David zirvesinde bu tanıma gerçekleşti. Bu tanımanın ardından Sadat'ın oldukça realist politikaları yatmaktaydı.1971-79 yılları soğuk savaş döneminde yumuşama devriydi ve Sadat bu dönemde İsrail ve batı ile ekonomik, politik ilişkileri geliştirmek istiyordu.Camp David'den sonra 1980'de Anwar Sadat, aşırı milliyetçi bir filistinli tarafından suikastte öldürüldü.Ancak İsrail o ölmeden önce iyi ilişkiler nedeniyle Sina yarımadasını Mısır'a geri verdi.

Sadat'ın ölümünden sonra başa Hüsnü Mübarek geçti. Mübarek 1990'da anayasayı değiştirerek, iki olan seçilme hakkına sınırsızlık getirdi ve bu değişimle Mısır'ı 30 yıl yönetmiştir.


Source

Sort:  

Bu güzel bilgi için teşekkürler, böyle konular her zaman dikkatimi çekmiştir

Rica ederim.

Coin Marketplace

STEEM 0.24
TRX 0.11
JST 0.031
BTC 60936.15
ETH 2921.43
USDT 1.00
SBD 3.70