Hızlı İnternet Yavaş Kaplumbağa

Küresel ekonomi krizin eşiğinde. Bundan korkmamıza gerek yok. Sadece şimdiden tedbir almamız gerek. Doğal kaynakların hızla tükenmesi, üretkenlikteki düşüş, yavaş büyüme ya da büyüyememe, artan işsiz insan sayısı, ekonomik sistemlerimize tekrar bakıp, bir değişiklik yapmamızı söylüyor. Tam olarak nereye gidiyoruz?

Sosyal ve ekonomik teorisyenler var ve bu insanlar yeni bir ekonomik sisteme giriş yapmamız için bazı önerilerde bulunuyorlar. Genelde tüm yeniliklerin içinde internet var. Hem kitleler arasında iletişim sağlanacak hem ihtiyaç duyulan malzemenin stok ve ulaşılabilirlik bilgisini sunacak hem de sahip olduklarımız, artık internetten kontrol edilebilecek.

Sonuçta internet, internet ve tabi ki internet çok önemli. Sürücüsüz araçların hareket edebilmesi ve kontrol edilebilmesini de kapsayan bir süreç bu. Hepimizin elinde akıllı cep telefonları var. Bu sayede kısıtlı bir yönetme ve geniş bir yönetilme biçimimiz var. Bu eskisine göre çok daha özgür, çünkü artık bildirim tek taraflı değil. Yani eskiden gazeteler ve televizyonlar ne söylerse öyle düşünürdük, şimdi internet sayesinde izleyeceklerimiz arasında tercih yapma şansına sahibiz.

Ancak bu nihai sonucu değiştirmiyor, markaların ürün tanıtım bombardımanına tutuluyoruz ve istemsiz de olsa markaları ayakta tutacak reklamları izleyip, onların yönlendirmesiyle hayatlarımızı dizayn ediyoruz. Bunun iyi ya da kötü bir şey olduğunu söylemeye hakkımız yok. Çünkü bu ne taraftan baktığımıza göre değişiyor. Sonuçta marka sahibi olan kişi ben olsaydım, ayakta kalabilmek için ben de reklam bombardımanı yapacaktım. Aksi takdirde henüz başlamadan satış yapma hayalim suya düşmüş olurdu. Ancak hem markaların hem de dünyaya yön veren büyük ekonomik güçlerin tartışma masalarına yavaş yavaş taşınan önemli bir konu var. Konu: paylaşım ekonomisi.

Ancak iklim değişikliği sorunu henüz önümüzde dağ gibi duruyor ve gezegenimizin kaynakları da tükenme ya da daha az sağlıklı olma yönünde hızla ilerliyor. İşte, paylaşım ekonomisinin uygulama ve yaygınlaşma hızının, iklim değişikliği hızından daha büyük olması lazım ki işler yolunda gitsin. Bu hem yönetimlerin tercihlerini hem de fikirlerimizi değiştirmeyi gerektirir.

Hala bir teknolojik basit malzemeye ulaşmak doğrudan maliyetini karşılayabilmeye bağlı. Trendleri takip etmek ve hayatımıza alabilmek buna bağlı. Dünya ekonomileri bu noktada tıkanıyor. İnsanlık için hayati bir öneme sahip olan teknolojinin yaygınlaşması bu ekonomilerin tükenmek üzere olan fosil yakıtlarla dönen çarklarından karşılanamayacak.

Bu tip bir kaygıları da olmadığından karı maksimize etmek istemeye devam edecekler. Fakat bugün, onların da dikkatini çekecek bir gelişme karşımızda duruyor. Yenilenebilir enerji ortaya çıktı, pilot bölgelerde uygulandı ve (fosil yakıtçıların da gönlü olsun diye) karlılıkları da hesaplandı.

Üstelik bu tip bir enerji üretimi ve üretim sürecinin tamamı internete bağlı teknoloji ile kontrol edilebiliyor. Yani paylaşmamak için içimizdeki diğerinden üstün olma isteğinden başka bir sebep kalmadı. Birlikte nasıl yaşayabiliriz, çalışabiliriz ve benzeri görülmemiş bir ölçekte nasıl bir şekilde değişim ve dönüşüm oluşturabiliriz?

• Bizlere ihtiyacımıza dönük tam istihdam gerek.
• Konutlar için güneş enerjisinin aşama aşama yayılması gerek.
• Bilgiye, kişinin istediği her türlü eğitime ücretsiz (bedava değil ama, her şeyin bir bedeli var, burada bedel, toplum için faydalı ve ihtiyaç duyulan bir işi, makul bir saatte yapmaya gönüllü olmak, yani ilk maddede bahsettiğim tam istihdam geçerli.) ulaşabilmesi gerek.
• İnternete çok kolay ve hızlı ulaşılabilmeli, internetin hızı da yüksek olmalı.
• Bir an önce paylaşım ekonomisinin planlanıp uygulanmaya başlanması gerek.