Hafta sonu Kıbrıs

in #tr6 years ago (edited)

Uzun bir süre ara verdiğim blog yazılarına taze bir geziyle dönmek istedim. Ne zamandır aklımda olan Kıbrıs'a geçtiğimiz hafta sonu nihayet gidebildik. Uçak biletleri genelde pahalı ama Amerika uçuşları sonrası gelen miller ile aldığımız bilet sayesinde bilet işini de ucuza getirmiş olduk.(Vergiyi ödemeniz gerektiği için millerle bedava uçma gibi bir durum yok)

Eylülün sonu gelmişti ve İstanbul'da hava buz gibiydi olsun, bizi sıcak ve güneşli bir Kıbrıs bekliyordu. Cuma akşam uçağına binip yaklaşık 1.5 saat sonra Kıbrıs'a indik. Kıbrıs'a gitmeden nasıl bir tatil istediğinize karar vermeniz gerekiyor. Beş yıldızlı otelde her şey dahil bir tatil yapabilirsiniz bunun için araç kiralamanıza gerek yok, gereksiz masraf olur. Ulaşım için otelden transfer satın alabilirsiniz. Hatta çoğu otelin belirli saatlerde merkezi yerlere servis hizmeti oluyor.

Bizim gibi oda kahvaltı bir otelde konaklayıp Kıbrıs'ı gezelim derseniz araba kiralamanızı tavsiye edebilirim. Trafik sağdan akıyor ve direksiyon sağda bilgisi bizi bir miktar tedirgin etse de herkes yapıyorsa biz de yaparız mottomuza dayanarak Ayaz Rent a Car 'dan araç kiraladık. Havalimanına aracı getirmişlerdi. Olumsuz tek yanı aracı minimum 3 günlük kiralamak zorunda olmanız(bir gün kullanacak olsanız bile)

Konaklama kararı verirken çoğu yerde Girne öneriliyordu biz de tercihimizi bu yönde kullandık pişman olmadık. Bellapais Monastery Village Girne limanına 4km uzakta, uygun fiyatlı idare eder seviyede bir oteldi. Odalarda internet yoktu gitmeden dikkat etmediğim can sıkıcı bir ayrıntı olarak. Onun dışında kahvaltısı güzeldi.

Cumartesi sabah dinlenmiş olarak uyandık ve otelde kahvaltımızı yaptık. Standart kahvaltıda hellim varsa büyük ihtimalle Kıbrıstasınız :)

Pazar günü her yer kapalı oluyor bilgisiyle Girne limanına gidip ne var ne yok bakalım biraz alışveriş yapalım dedik. Sabah kahvemizi de kenarda kıyıda kalmış ama leziz eklerleri olan Milano Cafe'de içtik. Hem çalışanlar çok tatlıydı hem de fiyatlar çok makuldu. Kıbrısta Türk kahvesi içmek mümkün ama tadı biraz daha acı geldi bana.

Kahvemizi içtikten sonra en çok görmek istediğimiz yere Karpaz'a doğru yola çıktık. Yol yaklaşık 2.5 saat sürüyor ve hız sınırları olduğu için süreyi kısaltma imkanı yok. Döne döne bir şekilde ulaştık. Dipkarpaz tabelasıyla fotoğraf çekmeyi ihmal etmedik.

İlk hedefimiz Karpaz'ın meşhur Altın Sahili. Bu tabeladan sonra 15-20 dakika da yol giderek hedefimize ulaştık. Gördüğümüz manzara tek kelimeyle şahane. Ne yol yorgunluğu kaldı ne başka bir şey.

Sezon sonu olmasının da etkisiyle belki çok sakindi. Bizim denize girdiğimiz yerde tesis yoktu. En yakın insan 100-150 mt uzakta duruyordu. Kumlar incecik ve deniz sıcacıktı. Girdiğimiz en güzel deniz gördüğümüz en güzel kumsal olarak hafızaya kazıdık burayı.

Denize girdik sahilde yürüyüş yaptık güneşe doyduk. Kısaca buraya bayıldık. İyi ki gelmişiz dediğimiz bir yer oldu Karpaz. Yol uzak insanın gözünde büyüyor ama Kıbrıs'a gidip uğramamak olmaz. Denize girilmeyecek mevsimlerde önermiyorum ama deniz dışında bir şey yok o yolu yaptığınıza değmeyecektir.

Dönüş yolunda karnımız iyice acıkınca Karpaz dönüş yolunda bulunan Kadı Restoran'a gidip fırın kebabı yedik. Fırında ağır ağır pişmiş et şahaneydi. Yanında humus, yoğurt, salata, turşu ve Karpaz zeytinleri ile servis edildi. Lüks bir yer beklemeyin salaş bir yer burası :)

İki kişi yediklerimiz için 80tl ödedik ve porsiyon büyüklüğü ve lezzet için az bile bence. Güneş batarken Girne'ye geri döndük ve Girne limanını gezdik. Deniz kenarında bir çok mekan vardı fakat karnımız tok olduğu için oturmadık. Hem biraz yürüyüş yaparız diye biraz daha uzakta bulunan Eziç Peanuts'a doğru yürüdük. Denizin kenarında güzel bir yerdi.

Kayalıklara karşı oturduk şansımıza deniz kenarı bir masa denk geldi. Keyifli bir akşam geçirdik.

Ertesi sabah erken uyanıp otele oldukça yakın olan Bellapais Manastırına gittik. Tur otobüsleri sebebiyle saat erken olmasına rağmen oldukça kalabalıktı. Giriş için 7tl ödedik aşağıdaki gibi bir ücret tablosu var :)

Yeşillikler için çok güzel ama pek iyi korunamamış bir manastır ile karşı karşıya kaldık. Özellikle ibadet alanının içindeki her şey harabeydi. Gelen turistler için oldukça üzücü bir durum. Fotoğraf çekmek yasak olduğu için fotoğraf çekemedim. Bellapais Manastırının ismi Fransızca barış manastırı anlamına geliyormuş. MS 12. yy da inşa edilmiş manastır gotik mimrinin önemli eserlerinden biri.

Manastırdan güzel bir Girne manzarası görmeniz mümkün. Bunun yanı sıra kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan manastırda akşam Fazıl Say konseri vardı ve konserin yapılacağı yeri de görünce döneceğimiz için çok üzüldüm.

Böyle bir yerde Fazıl Say dinleyebilmek çok güzel olurdu kesin. Manastır gezimizden sonra Kıbrıs'a gelmişken Lefkoşayı da görelim dedik. Girne-Lefkoşa arasındaki yol çok geniş ve ulaşım oldukça kolay oldu ama yine de 1 saat sürüyor. Kıbrıs büyük bir ada.

Lefkoşa sakin, çok popüler olmamış. Yıl olarak 1990larda kalmış gibi bir hali vardı. Çok kısıtlı gördük belki hareketli yerleri de vardır. Listemdeki kahvecilerin çoğu buradaydı. Pazar günü olduğu için ikisi kapalı olunca tek açık seçenek olan Cafe No:3'e doğru yol aldık.

Boydan boya kitaplıklar, harika bir dekorasyon ve nefis kahveleriyle çok beğendiğim bir yer oldu. Lefkoşa'da sadece kahve içebilmiş olduk ama ben çok keyif aldım.

Çok geç olmadan denize girebilmek için Gazimağusa'ya doğru yola çıktık. Yol yine güzeldi. Burası LA olsa beğenirsiniz ama burası Kıbrıs :)

Denize girmek için Glapsides plajını tercih ettik. Belediye tarafından işletiliyor şezlong şemsiye ve duş var. Bir de yeme içme için kafe vardı. Biz gidince güzel olan hava yavaş yavaş bozmaya başladı.

Taa İstanbuldan gelmişiz pes etmeyiz diyip attık kendimizi denize. Deniz sıcaktı ve dalgalarla mücadele keyifli oldu. Hem vaktimiz yoktu hem de uzun süre kalınacak gibi değildi rüzgar coşmuştu. Havadan mı bilmiyorum ama şezlong için para ödeyecek kimseyi göremedik. Otopark ücreti de alınmıyordu.

Gazimağusa sur içine doğru yol alırken Mardo'yu görmemle Emreyi durdurmam bir oldu. Kıbrıs'ın meşhur dondurmacısı Mardo'da dondurma yemeden dönmek istemedim.

Bir sürü çeşit var ben lezzetini beğendim meşhur olmasının sebebi varmış, denk gelirseniz öneririm. Dondurmanın üzerine Mağusa sur içi bölgesine geçtik. Vakit darlığından burada sadece Lala Mustafa Paşa Camini görme imkanımız oldu. Aslında Aziz Nicolas Katedrali olan yapı hemen yanına bir minare kondurularak camiye dönüştürülmüş ve ibadete açık.

Gazimağusa sokaklarını gezdik ve daha fazla vaktimiz olmamasına üzüldüm aslında. Buraya tekrar gelip detaylı gezmek istiyorum.

Maraş bölgesi de aklınızda bulunsun gitmişken görülmesi gereken bir yer biz onu da sonra ertelemek durumunda kaldık. Karnımız çok acıkmıştı ve uçuş öncesi düzgün bir şeyler yemek istemiştik. Girne'de gidip beğendiğimiz Eziç'in Gazimağusa şubesi olduğunu görünce oraya geçtik ve Kıbrıs'ın meşhur şeftali kebabını sipariş ettik. Bu kebabın ismi Şef Ali'den geliyormuş şeftaliyle alakası yok :)

En güzel kısmı humusla servis ediliyor oluşu bence onun dışında çok arayacağım bir lezzet değil :) Yemeğimizi yedikten sonra havalimanına doğru gidiyoruz. Kıbrıs seyahatimizin sonu geliyor ama bir daha gelelim diye konuşuyoruz. Vakit kısa da olsa keyifli bir tatil için öneririm mutlaka :)

Notlar

  • Kıbrıs'a yeni kimlikler ile gidilebiliyor. Dış hatlara gider gibi pasaport kontrol noktasında kimliğinizi gösteriyorsunuz çıkış pulu almanıza da gerek yok. Pasaportla giderseniz Yunanistan'a giriş yapmak istediğnizde veya oradan vize almak istediğinizde sorun yaşarsınız. Defteri yeniletmeniz gerekir.
  • Okuduğum bloglarda görmediğim inince şok olduğum bir konu prizleri ingiliz tipi. Mutlaka dönüştürücü götürün yanınızda mutlaka.
  • Türk lirası harcanıyor çoğu yerde kredi kartı geçiyor hiç sorun yaşamazsınız.
  • Kumar işine hiç girmedik o yüzden yazıda bahsetmedim ama her yerde Casino görmeniz mümkün.
  • Fiyatlar İstanbul standartlarında pahalı gelmedi genel olarak.
Aklınıza takılanlar yorum olarak bırakabilirsiniz
Sort:  

Steemite hoşgeldiniz çok güzel yerler gezmiş ve çok güzel tanıtmışsınız. Emeğinize sağlık :)

Kıbrıs ta suyun çok pahalı olduğunu duymuştum ..

Öncelikle hoşbulduk ve teşekkürler :) Biz de öyle duymuştuk fakat 1.5 lt suya en fazla 2tl ödedik. Göz korkutacak bir durum yokmuş :)

Demek ki abartılıyor bazen 😃

Merhaba. Yazınız C² ekibi değerlendirmesi ile Trliste kürasyon kuyruğu tarafından oylanmıştır. Sevgiler.

Teşekkürler :)

credit: @oendertuerk

Tebrikler!

Bu yazı Steemit Türkiye discord sunucusunda önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında günün yazısı olarak @benyamin @steemit-turkey ve @technomania tarafından seçilerek oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız.


Detaylı bilgi için Steemit Türkiye Discord bağlantısını ziyaret edebilir ve ve #steemit post paylaşım kanalında yazılarınızı paylaşabilirsiniz.

Merhaba,

Çok teşekkür ederim :)

merhabalar
rica ederim @aydant


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.12
JST 0.033
BTC 64222.08
ETH 3135.29
USDT 1.00
SBD 3.99