You are viewing a single comment's thread from:

RE: Yaratıcılık 102 : Yaratıcı İnsanların Ortak Özellikleri, Bölüm 1

in #tr6 years ago

Öncelikle paylaşımından memnun kalmadım. Game of thrones bekler gibi bekliyorum. Tam gaza gelip hayatımla ilgili karar vereceğim. Hooop bitti. Haftaya bir daha gel... Sanırım biriktirme teklifini değerlendirmeliydim.

Gelelim sorduğun sorulara;
Oturup hayal kurmam ama kendimi hayal kurarken sıkça yakalarım. Hayallerim genelde potansiyel elde edebileceğim şeyleri nelere dönüştürebileceğim üzerine olur. Bazen fantastikleşebiliyor :)

Hayallerimin peşine düşer ve sonra vazgeçerim. Benden bağımsız değişkenlerin önüme birkaç kez üst üste geçmesi psikolojik savaşı kaybettiğim anlamına gelir. Başardığım olursa haber vereceğim :)

İnsan - para ve bunlarla türetilebilen envai çeşit sorun.

Son soruna verebilecek cevabım yok açıkçası. komik duruma düşmek vs gibi kaygılarım yok. Sadece çok uğraş verdikten sonra başaramamaktan korkuyorum. Hatta bu durum epey canımı sıkıyor.

Sort:  

Memnun kalmamakta haklısın ama tüm maddeleri bu yazıya her birine değine değine toplasaydım kimse okumayacaktı muhtemelen. Hem benim için hem de sizin için kolaylaştırıcı bir yöntem gibi düşünelim bunu. Hem zaten haftada bir yayın olmayacak yarın İngilizce'si sonraki gün yeni yazı gelecek. Bir aksilik olmazsa tabii. Sonuçta benim de işimle ilgilenmem çalışmam gerekiyor. Yaratıcılık kendi başına para kazandırmıyor pek :D

Aslında "kendimi yakalarım" dediğin şey çok doğru. İçgüdü gibi kendiliğinden oluyor genelde. Belki listeye bunu da eklemeliyiz "içgüdüsel". Gerçekten de yaratıcı insanların çoğunda mantıksal değil içgüdüsel bir işleyiş var. Ne kadar geliştirmek için tekniklere, yapılabileceklere değineceksek de gene harekete geçme hali hep içgüdüsel kalıyor. Arada fantastikleşip uçmak da iyidir, ferahlatır :)

Vazgeçme kısmından da ben memnun kalmadım. Bunun üzerine ayrıca yazarız, konuşuruz ama onca lafın özeti "inanıyorsan, istiyorsan vazgeçme" olacak. Şimdilik bunu söylemekle yetiniyorum :)

Başaramama korkusu bize işte toplum tarafından getirilmiş bir şey. Başladığımız her şeyi başarmamız gerekiyormuş gibi bir algımız var. Oysa çok güzel bir laf var bununla ilgili :

Sometimes you win, sometimes you learn.

Bir şeyler öğrenmeden de başarı dediğimiz şey her ne ise onun olma ihtimali yok zaten ;)

Hem benim için hem de sizin için kolaylaştırıcı bir yöntem gibi düşünelim bunu.

Hocam izin verirseniz iki dakika bencillik edecektim :)


Pes etme konusuna gelirsek. Aslında benimki biraz daha farklı. Benimki kolay pes etme denemez. Öğreniyorum ve tekrar deniyorum. Vazgeçtiğim nokta konuyla bağımsız oluyor. Kendime kızma gibi düşün. Belki de hakketmediğime inanıyorum bilemedim :) fakat son sohbetini ettiğimiz konuyu hatırlarsan bugün yeni bir deneme sürecine giriyorum. Bakalım yeterince öğrenmiş miyim :D

Ayrıca çok güzel bir seri olacak sanıyorum. Merakla beklediğimi belirtmek isterim :)

Coin Marketplace

STEEM 0.29
TRX 0.12
JST 0.034
BTC 63580.05
ETH 3253.58
USDT 1.00
SBD 3.91