RE: Renewable Energy Sources/Yenilenebilir Enerji Kaynakları English/Türkçe
Hayvan ve bitki fosillerinden oluşan petrolun hammaddesinin oluşması milyonlarca yıl sürüyor. Bu bilgiyi bir çoğumuz biliyoruz. O zaman bu işin altında, düşünmediğimiz şöyle bir gerçek var.
Hali hazırda var olan ve insanların hızla tükettiği petrol veya benzeri ürünler, tüketildiği sırada aslında yeniden oluşmaya devam ediyor. Fakat her geçen gün yeniden oluşma hızı yavaşlıyor ve er ya da geç duracak.
Bu kısımdan zaten bahsetmişsin. Hatta bu sebeple sürdürülebilir, yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde durmuşsun. Şimdi bu konu hakkında başka bir şey yazacağım :)
Ben üniversitedeyken de ( mühendislik okudum ) başta öğretmenlerim ve seminer veren büyüklerimiz sürdürülebilir ve yenilenebilir enerjiden bahsediyorlardı. Günümüzde gelişmiş ülkelerin bir çoğu enerji tüketimini olabildiğince azaltıp, merkezsizleştirmeye çalışıp, güneşten, rüzgarda ve benzeri sürdürülebilir kaynaklardan edinmeye çalışıyorlar.
İnsanoğlu şu anda zannediyor ki, petrol ve benzeri ürünler er ya da geç biteceği için ve doğaya zarar verdiği için, rüzgar, güneş ve benzeri sürdürülebilir kaynaklar en doğrusu.
Maalesef hayır. Evren ve dünyamız o kadar hassas bir ölçü ile yaradılmış ki, her türlü etkimize çok yerinde bir tepki vermeye tasarlanmış.
Zannediyoruz ki güneşten gelen ışınları dev güneş panelleri sahaları kurarak toplarsak her şey daha iyi olacak. Dev rüzgar panelleri kurarak enerji toplarsak her şey daha iyi olacak.
Maalesef hayır. Dünyanın kendi ekolojik sistemini sürdürebilmesi için, yeraltı kaynaklarının beslenebilmesi, toprağın verimli olması için yeryüzüne gelen güneşin çok çok az bir oranını engelleme şansına sahibiz. Bu konuda ülkeler birbirlerini dinlemeyip, ortak bir karar alamayacakları için muhtemelen ileride çok büyük bir yüzdelik dilimine güneş panelleri kurulacak. Beslenemeyen toprak ve yeraltının verimi düşecek ve doğallıktan bir adım daha uzaklaşacağız.
Dünyamızdaki rüzgarlar başta ısı farkları ile oluşmakta. Dengesini gün geçtikçe bozduğumuz dünyadaki ısıl farkların oranları sürekli değişiyor. Rüzgarların dengesini bozduğumuz yetmiyormuş gibi, bir de şimdi ilerlediği yolu keserek rüzgar panelleri yapma peşindeyiz. Bu panelleri de belli bir yüzdenin üzerinde çıkardığımız zaman, bulutlar ulaşmaları gerektiği yerlere ulaşamayacak. Doğal döngü bozulmaya başlayacak, büyük kara parçalarının orta kısımları tamamen çöle dönüşecek.
Bu yazdıklarımı mutlaka bilenler ve önlem almak isteyenler vardır fakat her şeyi sanayi ve para olarak düşünen bir çok ülke mevcut. Bu kafaları engelleyebilmek için bilinçli kişilerin yetkiyi ele geçirmeleri gerekiyor.
Ben bunlar hiç yapılmasın demiyorum yanlış anlaşılmasın. Bunlar öncesini sonrasını düşünebilen, gerçek fizibilite yapabilen ve aynı zamanda merhametli kişiler tarafından organize edilmeli.
Selamlarımla :)
Çok kapsamlı bi bilgiye sahip değilim, ancak şu konuda size katılamicam. Evet, dünya canlılığın, hatta bi yandan cansız faktörlerin değişimine kendini bir şekilde adapte eder. Bu herşey için geçerlidir, sadece dünya için değil. Ama işi sadece doğaya bırakırsak şu anda ırkımızın aşırı fazla nüfusunu hesaba katarsak bahsettiğimiz fosiller, bize yakıt olarak çok dayanmayacaktır. Çünkü oluşumu çok uzun sürüyor bunların. Doğanın şuanki halinden ben de memnunum. İnsan eli değmemiş haliyle bile doğa çok güzel.
Ama fazla duygusal yaklaşıp teknolojideki bu gelişmeleri de göz ardı edemeyiz. Çoğu insan bilincimizin olmasından ve ağaçlık/ormanlık arazide yaşamadığımızdan dolayı "Doğa"nın içinde yaşamadığımızı düşünüyor ama aslında biz de canlılığın içindeyiz. Sadece ilave olarak biz beynimizin gelişmişliğinden ötürü, bir kuşun yuva yapması yerine, bir bina yapabiliyoruz. O yüzden doğal bir süreçten geçiyoruz aslında.
Tabii ki bu yaptığımız şeylerin doğru olduğunu göstermiyor. Ama bu yenilebilir enerjiyle dünyaya verdiğimiz zararı en aza indirgersek daha fazla uyum içerisinde oluruz dünyayla. Öteki türlü her komünitede populasyonların başına geldiği gibi, bir tür fazlaca artar (Biz burada insanı ele alıyoruz), avladığı tür sayısını tüketir veya yok eder ve sonrasında bundan bir şekilde nasibini alır. Bunun devamını getiremicem çünkü binlerce tahmin yapılabilir. Sadece yaptığımız şeylerin sorumluluğunu alacağını bilerek bişeyler yapmamızda fayda var.
Söylediğiniz gibi, yazmaya devam etsek bir çok şey çıkabilir konu ile alakalı. O yüzden olabildiğince kısa bir örnek vermek istiyorum;
5 katlı yapıların olduğu bölgelerde bir süre sonra 5 katlı yapıları yıkacak güçte deprem, 50 katlı yapıların olduğu bölgelerde bir süre sonra 50 katlı yapıları yıkacak güçte deprem oluyor. Ama 1 katlı yapıların olduğu bölgelerde 1 katlı yapıları yıkacak deprem olmuyor.
Söylemek istediğim, deneyimlerimizi göz önünde bulundurarak, sınırlarımızı bilmeliyiz. Yenilenebilir/Sürdürülebillir enerji kaynakları kullanmalıyız ama bunları da abartmamalıyız.
Yaptığımız herşey hatalı bir ekonomik sistem üzerine kurulu, unutmamalıyız, yaratanın kurallarının dışında yaşıyoruz.