Hasret

Canan Tan in bütün kitapları gibi "hasret " de bir solukta okunacak türden bir kitap. Günümüzden çok çok uzaklara Cumhuriyet döneminden de öncesine dayanan saf ve temiz bir aşk hikayesini anlatiyor.

Tacettin ve patricia

Tacettin varlıklı ve kalabalik bir ailenin en küçük en el ustunde tutulan ogludur. Bir gun iki arkadasi ile bir tavernaya gider ve tavernanin sahibi Omorfia’nın kızı Patricia’ya âşık olur. Kısa bir süre içerisinde ilişkileri hızla ilerler. Patricia in annesi bu ilişkiyi destekleyip yardimci olurken Tacettin’in ailesi özellikle de annesi karşı çıkar.

Tacettinin annesi onlari ayirmaya calisirken Patricia hamile kalır. Bu hamilelik haberi de Tacettin’in annesini yumuşatmaya yetmez. "Torunumuza bakarız ama kesinlikle bu evlilik olmaz" diye şiddetle karşı çıkarlar. Kurtuluş Savaşının başlaması ile ülkede Rumlar ve Turkler arasinda sorunlar cikmaya baslar. O yıllarda imzalanan mübadele sözleşmesi ile tüm Rumlar Yunanistana göç etmek zorunda kalır. Turklerle evli olan Rumlar ve papazlar mubadele disinda tutulur. Tacettin, Patricia ve oğlu Ali gitmesin diye elinden geldiğince ailesini ikna etmeye çalışır. Ailesi hâlâ aynı fikirdedir ve ikna çabaları işe yaramaz. Tacettin bir gün Patricia ve Ali ile iki adet olacak şekilde fotoğraf çekilir. Fotoğrafı daha teslim alamadan Patricia, annesi Omorfia ve üç yaşındaki oğlu Ali Yunanistan’a gönderilir. Tacettin bir veda bile edememis olmanın üzüntüsü ile perişan bir hale düşer.
Evini terkedip ağabeyi ve yengesinin evinde kalmaya başlar . Yaşayan bir Ölüden farkı yoktur. Günlerce birlikte cekildikleri fotoğrafa bakıp onlarla konuşur.
Babasının ısrarı üzerine tekrar baba ocağına dönüp evde bir hayalet gibi yaşantısina devam eder.

Patricia, Omorfia ve Ali gunlerce zor bir yolculuk gecirir. O yillarda ki sartlarda gunlerce süren tren ve gemi yolculugu vardiktan sonra hastaliklara karsi toplu sekilde ilacli ve tazyikli su gercekten icler acisidir. Gordukleri muamele pek de bekledikleri gibi olmamıştır.

Bir süre çadırda kaldıktan sonra jandarmalar eşliğinde bir Türk ailenin yanlarına yerleştirilirler. Bu aile de mubadele ile ilgili donus telgrafini bekleyip hazırlık yapan bir ailedir. Birlikte üç ay kalırlar ve Türk aile gittikten sonra fırın işletmecisi olarak yaşantılarına devam ederler.
Bir süre sonra patricia nin talibi çıkar . Tacettini kalbinden sokemeyen patricia kesinlikle evliliğe karşı çıkıp hayatı boyunca hep yalnız yaşar.

Tacettin hergün yaşadığı pismanlik ve vicdan azabı ile Patricia ve Ali ile çekildiği fotoğrafla avunmaya çalışır. Günler böyle geçerken annesi oğluna bir sürü talip bulmaya devam eder. Sonunda Istanbul'dan Kesin'e tayini çıkan bir binbasinin kızı ile evlenir. Üzerindeki baskıdan kurtulmak için yaptığı bu evlilikten bir oğlu bir de kızı olur Tacettin 'in.
Aradan yıllar geçer Tacettin artık emekliye ayrılmıştır.

Birgün bahçede güllerle uğraşırken oğlu Ali gelir izini bulmuştur. Iki gün birlikte kaldıktan sonra Ali evine döner dönerken de yıllar önce birlikte cekildikleri fotoğrafı annesine götürmek için yanına alır.

Yaşanmış gerçek bir hikaye olduğundan midir bilmem ama bu hikaye beni oldukça fazla etkiledi. Eğer benim gibi duygusal biriyseniz mendilleri hazırlayın :(