Nerede o eski bayramlar?

in #tr5 years ago (edited)


Kaynak

“Bugün bayram erken kalkın çocuklar.
Giyelim en güzel giysileri.
Elimizde taze kır çiçekleri,
Üzmeyelim bugün annemizi.”

Küçükken siz de dinler miydiniz Barış abinin bu şarkısını? Yoksa siz de büyüdüğünüzde mi dinlemeye başladınız benim gibi? Çocuk olduğum zamanları hatırlamak için açar dilerim aslında. Ama sadece bayram sabahlarında ararım ben içimdeki çocuğu. Çünkü ya ben büyüdüğüm için kaybettim bayramların neşesini ya da bayramlar eskisi kadar neşeli değil.

Soruyorum size. Soruyorum ki anlayayım. Hepinizde aynı hisler mi var? Bayram sabahı hızlı bir maraton başlıyor evimde. Bayram namazı, kahvaltı, biraz TV ve arkasında başlayan bayram gezmesi maratonu. Gidilecek o kadar çok yer var ki. Şuna da gitmesek olmaz. Darılır herkes. Bu bayram bana gelmedin diye üzülür belki. Oysa hiç çalmam ki kapını bayramların dışında. Belki sadece babam geliyor diye geliyorum yanında. Adını bile zar zor hatırladığınız insanların yanında mı geçer sizin de bayramınız? Akşam olduğunda yorgun argın zor atarım kendimi eve. Ayaklarım şiş, midem ağzıma kadar dolmuş ve yorgunluktan gözlerim kapanıyor. Soruyorum size de mi böyle oluyor? Siz zevk alıyor usunuz bu durumdan? Yoksa sizde soruyor musunuz benim gibi?

Oysa böyle miydi eski bayramlar? Evet hayatımızın tek klişe sorusu buymuş gibi. Okuduğunuzda aman be diyeceğiniz bir soru. Ama ben samimiyetle soruyorum. Böyle miydi eski bayramlar? Mesela ben anlatayım çocuk olduğum bir zamandan bayram macerası.

Arife günü mutlaka yola çıkmak zorunda olurduk. Çünkü ailemizin en büyüğü Büyükbabam bizi beklerdi akşam sofrası başında. Öncesinde her şey hazırlanmış, tüm alışverişler yapılmış, Temiz bayramlıklar ütülenmiş ve valizlere koyuluş şekilde koyulurduk bizde yola. O kadar heyecanlanırdım ki bu küçük yolculukta. Çünkü bambaşkaydı bizde bayramlar. Tüm aile üyeleri o akşam sofrasında bir arada olurdur. Bütün kuzenlerim, amcalarım, halalarım olurdu. Gariptir aynı kabın içindeki çorbaya kaşık atardık ama kimse iğrenmezdi mesela. Sohbet ederek yerdik o akşam yemeğini. Gülerdi herkesin yüzü. Gülerdik birlikte. Yemekten sonra büyükler çay içer sohbet ederdi. Ben kâh büyüklerin yanında takılırdım kâh kuzenlerimin yanında. Oturur bayram sabahı gelecek hasılatın ön hesaplamasını yapardık ve o hasılatla alınabilecek oyuncakların. En çok patlayıcı şeyleri almayı sevdirdik biz. Torpil, kız kaçıran, çıtıpıtı, füze bunlarla daha güzel olurdu bizim için bayram. Yatma vakti gelince parçalanırdı çekirdek ailelerimiz. Çocuklar halalarının evine gitsinler büyükler burada kalsın derdi Büyükbabam. Ben gitmezdim ama, kıvrılır bir köşeye yatardım. Çünkü o evin içindeki manzarayı görmek daha bir huzur verirdi bana. Büyükbabamın 2+1 küçücük evinde dört aile sıkışıp yatmaya çalışırdık. Koca koca adam olmuş amcalarım aynı döşeği paylaşmak zorunda kalırdı. Ve bir anlığına bile olsa çocuk olurda babam gözlerimin önünde. Kardeşiyle birlikte aynı döşeği paylaşırken şakalaşırlar, espriler yaparlardı. Ama bir sonraki sabah, temiz bayramlıklarını giyip bayram namazına gidecek küçük çocuklar gibi mutlu uyurlardı. Ben bayramları değil de bayramların öncesini severdim daha çok ve daha çok o günleri arar oldum sanırım. Sonrasında bayram namazını kılar koşarak gelirdik eve. Sıraya girerdik tüm çocuklar Büyükbabamın elini öpmek için. En önce öpen en şanslısı olurdu. Çünkü sonlara doğru azalırdı her öpülen elin getirisi. Sırasıyla en büyükten en küçüğe doğru öperdik tüm büyüklerimizin ellerini. Her öpülen elde cebimiz biraz daha şişerdi. Bayramlaşma merasimi bitince kahvaltı sofrasına otururduk. Güzelce karnımızı doyurur hemen kendimizi sokağa atardık. Cepteki para bitene kadar girmezdik eve. Büyükbabam ailenin en büyüğüydü ve aynı zamanda köyümüzün de en büyüklerinden biriydi. Birçok insan ziyarete gelirdi onu. Biz ilk günlerde bu yüzden çıkıp gezemezdik. Bayramın ikinci gününde başlardı çekirdek ailemizin gezmesi. Soluğu hemen annemin ailesinin yanında alırdık. O zaman güzel oluyordu gezmek. Her çaldığım kapıda başka bir mutluluk buluyordu beni. Yeni yeni anlıyorum. Şimdi benim çektiğim sıkıntıları o zaman babam çekiyordu belki. Ama emin olamıyorum. Şimdi benim çocuğum benim o zamanlarda olduğum kadar mutlu mu? Geze geze Ankara’yı da bitirirdik akrabalarıda. Sonunda evin kapısını açıp eve girdiğimizde bayramda bitmiş olurdu.

O zamanlar güzeldi. Kıymetliydi böyle zamanlar. İnsanlar bir araya gelmek için çabalardı. Kimse bayram tatilinde ailesinden uzak yerlere kaçıp gitmezdi mesela. Ya da soğuk mesajlar atmazlardı kimseye. Kapı çalmak ve bir güler yüz göstermek değerliydi. Elimizde poşetlerle kapı kapı gezerdik. Tanımadığımız insanların kapısını çalıp iyi bayramlar derdik. Şimdi yan komşumuza selam vermekten aciz mi olduk?

Soruyorum. Samimi bir şekilde. Her ne kadar klişe olsa da., ara sıra sizde içinize soruyor musunuz bu soruyu? Nerede o eski bayramlar? Diyor musunuz? Diyorsanız sizde de var kopmuş bir şeyler ya da özlediğiniz anlar. Sormuyorsanız. Belki de hiç çocuk olmadınız, hiç yaşamadınız bayramı. Yine de ne olursa olsun sevmek gerekir bu günleri. Yine çalmak gerekir yıl içinde hiç görmediğimiz insanların kapısını. Çünkü bir sonraki bayramda o kapı artık hiç açılmaya bilir. Bunu bilmek gerekir mesela. Ne kadar zorlansak da bu bayramın zorluğu değildir. Bu çocuk olmadığımızın zorluğudur. Bu büyüklüğün zorluğudur. Bunu bilmek gerekir. Bir bayram sabahı pencere kenarında sokağa bakarken kimse benim kapımı neden çalmıyor dememek için belki de önemsemek gerekir. Ve ara sıra benim yaptığımı yapıp şu şarkıyı dinlemek gerekir. Herkese iyi bayramlar.

Kaynak

Sort:  

Bayramı büyükşehirlerde ve büyüdükten sonra yaşamak zor sanki. Eski bayramları sanırım küçük şehirlerin çocukları yaşıyor olsa gerek. Tabii yaz tatiline denk gelmesi bir nebze büyüyü bozuyordur. :)

okurken, benim de çocukluğumdaki bayramlar gözlerimin önünden geçti, güzel bir yazıydı..

Bugün bayram erken kalkın çocuklar.
Giyelim en güzel giysileri.
Elimizde taze kır çiçekleri,
Üzmeyelim bugün annemizi

çocukların annelerinin mezarını ziyaret ettiklerini öğrendiğimden beri şarkı bana çok hüzünlü gelmeye başladı, halbuki ne çok severdim :(

Yazinizi cok keyifle okudum.. Yer yer tebessum yer yer huzun yaşadım. Cok dogru noktalara parmak basmissiniz elinize saglik. Ben cok beğendim.

Hayirli bayramlar

You got a 67.08% upvote from @brupvoter courtesy of @yusufyusuf!

You got a 97.06% upvote from @luckyvotes courtesy of @yusufyusuf!

You got a 83.33% upvote from @spydo courtesy of @yusufyusuf! We offer 100% Payout and Curation. Thank you.

You got a 78.13% upvote from @minnowvotes courtesy of @yusufyusuf!

Coin Marketplace

STEEM 0.31
TRX 0.12
JST 0.033
BTC 64605.91
ETH 3159.61
USDT 1.00
SBD 4.11