Vahşi Doğanın Sumo Güreşçileri; Su Aygırları

in #tr6 years ago (edited)

Selamlar arkadaşlar, bugün sizlere vahşi doğanın sert oyuncularından olan su aygırlarından bahsedeceğim. Bu arkadaşların yaşam şeklinden tutun da beslenme alışkanlıklarına kadar inceleyeceğiz (Şimdiden belirteyim, bu yazının belgesel tadında olması amaçlanmıştır.). Hazırsak başlayalım:

Su Aygırları

Öncelikle belirtmeliyim ki bu canlıların cüsselerinden bahsetmezsek olmayacak. Her biri adeta birer dev misali; dişileri erkeklerine oranla daha küçük yapılı olsalar da onlar da yadsınacak gibi bir cüsseye sahip değiller, dişiler de adından söz ettirecek kadar büyük diyebilirim. Su aygırlarının boyutları, 5 metre uzunluğa ve 4 ton ağırlığına ulaşabilir. Bacakları vücutlarının diğer kısımlarına bakınca bir hayli kısa kalmaktadır. Bu arkadaşların ortalama yaşam süreleri 45-50 seneyi bulmaktadır ve kayıtlara geçen en yaşlı su aygırı 65 yıl yaşamıştır.


kaynak

Sizler su aygırlarını nasıl bilirsiniz bilmem ama benim bilgilerim göre göründükleri kadar şirin canlılar değiller, aslına bakarsanız bana göre çok da şirin sayılmazlar. Öylesine tombul, tatlı birer yürüyen varil gibi görünseler de görünüşlerinin aksine çok huysuz ve bir o kadar da sinirli canlılardır. Huysuz diyorum çünkü kendilerine ait olanı savunmak için her şeyi yapar ve ölümüne mücadele verirler. Diğer su aygırlarına karşı tahammülleri yoktur, özellikle erkek bireyler kendi bölgelerinde bir başka erkek rakip istemezler. Bölgelerine giren rakiplerinden hızla kurtulmak isteyen bu canlılar savaşmaktan da korkmazlar, bazen bölgeler için girişilen mücadelelerin sonuçları kanlı bitebilir. En tehlikeli silahları dişleridir, 50 cm uzunluğa kadar ulaşabilen o devasa dişleri yardımıyla etrafındaki tüm rakiplere korku salmaları normaldir.


kaynak

Bu sert abilerin kavgalarını bölge savunmasının yanında dişiler için girişilen yarış da tetikleyebilir. Özellikle kızgınlık döneminde erkeklerin kavgalarında, herhangi bir tarafın hayatını kaybettiği görülmüştür. Ayrıca bu sert abiler kavga esnasında etrafındaki canlıları pek umursamazlar, bazen kavga esnasında arada kalan ve sonucunda ölen yavru su aygırları (buzağı) olabilir. Yeri gelmişken söyleyelim, su aygırlarının yavrularına buzağı denir. Dişileri erkeklerine göre daha uysal gibi görünseler de durum yavrularını korumaya gelince bir hayli saldırgan olabilirler.


kaynak

Şunu da söylemek isterim ki ayrıca bu sert abiler doğanın sumo güreşçilerini andırıyorlar. Vahşi olduklarını söyledik de, aslında vahşi doğadaki en tehlikeli canlılar arasında yer alırlar. Almak istedikleri bir şey olursa alırlar. Hatta kayıtlarda su aygırlarının aslanlara, fillere ve timsahlara bile saldırdıkları vardır. Timsahlarla aynı yaşam alanını paylaştıkları için rekabet halinde olmaları normaldir. Timsahlar her ne kadar tehlikeli olsalar da su aygırlarıyla baş edecek yeterlilikte sayılmazlar, timsahlarla mücadelede su aygırlarının galip gelme olasılıkları daha yüksektir.

Nerede ve Nasıl Yaşarlar?

Su aygırları konum olarak Sahra Çölü'nün güneyinde yer alan bölgede yaşamaktadırlar. Yarı sucul memeli olarak nitelendirilen bu canlıların su olmadan yaşamaları mümkün değildir. Zaten ondandır ki yaşamlarının büyük bölümünü suda geçirirler. Su aygırları nehirleri, akarsuları, gölleri ve su birikintilerini mesken tutmuşlardır. Adeta bu bölge benim edasıyla ellerini kollarını sallaya sallaya gezerler. Günün büyük bölümünü su içerisinde geçirirler, ortalama 18 saat su içinde kalan bu canlının beslenmek için karaya çıktığı olur.


kaynak

Su içerisinde yaşamalarının en büyük sebebi, su aygırının yapısı derisinin terlemesini önlemektir. Karaya çıktıklarında derileri kolayca kurur ve bu durum sıkıntılı olduğu için yana yakıla suya koşarlar. Ayrıca su aygırları kaygan ve ıslak zeminlerde kolayca hareket edebilmek için evrimleşmişleridir. Ayaklarında dörder tane parmakları bulunur ve karada da kolayca hareket edebilirler.

Ne Yerler?

Bu canlılar otcul memelidirler. Ne kadar büyük ve yırtıcı dişlere sahip olsalar da büyük dişlerin amacı etcil beslenmeyle alakalı değildir. Günün karada geçirdikleri saatlerini beslenmeye ayırırlar. Genelde bulundukları bölgenin etrafındaki bitkilerle beslenirler, eğer yakında yiyecek bir şeyler yoksa 5 km kadar zahmete katlanıp yiyecek bulabilirler. Gün içerisinde kavga etmekten ve deliler gibi sağa sola koşmaktan başka efor sarfettiren başka bir işleri olmadığı için günde yaklaşık 80 kg besin tüketseler yeterli olmaktadır.



Posted from my blog with SteemPress : http://lightshieldt.timeets.xyz/2018/07/11/35/
Sort:  

Belgesel tadında olmasını amaçlıyorsan çok fazla kişisel fikir verme :) fakat bence böyle daha güzel :)

Ayrıca 3 kg diş olmaz ya bir yanlışlık olsun lütfen :D

Bakayım bir hocam, kontrol edeyim yeniden.

Yok ben aksi bilgiye sahibim anlamında demedim :) sadece inanmak istemedim çok fazla diye :D

Aslında tek bir kaynakta böyle geçiyor, ne olur ne olmaz ben de işkillendim. Aslında 50 cm uzunluğunda bir diş 3 kg olabilir mi? Açıkçası bana da şaibeli geldi ama o kısma bir dokunuş yapayım en iyisi.

Olabilir ya. 50 az değil

Üstad kafalarının ağırlığı yarım tonu bulabiliyormuş.

the-hippo-418162_1280.jpg

Dişlerinin bu kadar büyük olduğunu varsayarsak olabilir aslında.


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.11
JST 0.034
BTC 66408.70
ETH 3225.39
USDT 1.00
SBD 4.17