Şiir Şölenimizden Görüntüler

Merhabalar.

Yakın zaman önce okulda öğrencilerimle bir şiir dinletisi üzerinde çalıştığımızı belirtmiş ve bir yazı ile dinletide okunacak şiirleri yazmıştım. İçinde bulunduğumuz ayın 10'unda akşam saat 18.00 ile 20.00 arasında şiir dinletimizi gerçekleştirdik. Şiirleri bu bağlantıdan okuyabilirsiniz

Ben şiirler slaytlar ve öğrenciler ile ilgilenirken diğer öğretmen arkadaşlarım sahne görselliği ve misafirlerle ilgilendiler. Her şey isteğimiz gibi ilerledi ve o şekilde sonuçlandı.

Aşama aşama işleyeceğimiz uzun bir hikayedir bu aslında.

Yukarıya kısa yolunu yapıştırdığım metinde başlama serüvenimi anlattım. Şimdi ise elimden geldiğince özünden ve kısa olarak sizinle paylaşacağım ki sıkılmayasınız.

Şiir dinletimiz için öğrencilerle uğraşmak benim işimdi. Yaklaşık iki hafta net ve ciddi olarak çalıştık. Öğrencilerdeki ışığı görünce artık durmak boşluktur dedim ve harekete geçtim. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün konferans salonunu o gün için ayarladık ve çalışmalar hızlanmaya başladı. Çünkü Salı günüydü ve bizim Perşembeye dek ne kadar zamanımız vardı ki...

Salonun yoğunluğundan ötürü iki kere sahnede prova yapabilme şansımız oldu. Verimli bir prova aldık. Bir ara elektrikler bir sigara molası vermemiz için kesildi; o kadar, başka problem yaşamadık.

Sahne gününde erken sayılmasa da okuldaki arkadaşlardan evvel çıkış yapmış ve salona varmıştık. Bir prova daha alma şansı yakalamak içindi bu hareket ve o şans yüzümüze etkili bir pürüzle salona gidişimizden iki saat sonra güldü. sahneye sadece iki saatimiz kalmıştı ve biz henüz provalara başlamıştık. Olsun. Ekip güçlüydü ve her şey yolundaydı.

Provamız programımızın uzunluğundan dolayı zaten iki saatimizi aldı. Misafirler gelmeye başlarken biz çalışmaya devam ediyorduk. Bir taraftan misafirler karşılanıyor bir taraftan sahnenin dekorasyonu yapılıyor bir taraftan ben öğrencilerle ilgileniyordum ve bir taraftan da arka planda slaytlarımız geçiyordu harika müziklerle beraber. Herkes canla başla çalışıyordu.

Okulda hazırladığımız ve misafirlerimize dağıtacağımız küçük ve şirin hediyeliklerimiz de salonun girişinde iki öğrencimiz tarafından misafirlere dağıtıldı. O hediyeliklerin hikayesini anlatmadan geçemem.

Hediyeliklerimiz başta kurumuş bir kayısı ağacının kalın dallarından ibaretti. Kerestecide dilimlendiler ve okula taşındılar.

Yüzeyleri pürüzlü olduğu için kalemle yazı yazmak zor oluyordu. Bunun için zımpara ile düzleştirildi. Yazıları yazıldıktan sonra aşağıdaki hali aldılar.

Bu hediyeliklere özlü sözler ve bazı şairlerin şiirlerinden küçük alıntılar yaparak yazılar yazdık ve cam cila ile cilalayıp görselliğini arttırdık. Süslemesini de bitirdikten sonra işte şöyle bir görünüm kazandılar.

Ayrıca sahnenin iki yanı için iki tane Afiş hazırladık ve onun için de başkaca uğraştık. Afişleri ve hediyelikleri satın almaya kalkıştık ama aşırı pahalıya mal olacağı için kendimiz yapmaya karar verdik. :)

Afişlerimizin hikayesini de anlatayım mı? Az bahsedeyim; yapım aşamasının fotoğrafları yok. :)

Renkli yazıcıdan parça parça çıktı alınıp PVC kaplandılar ve birleştirildiler. Bu şekilde tanesine 100 lira istenen afişleri neredeyse bedavaya getirdik.

Ve tabii ki dinletimiz için en önemli adımlardan biri de davetiye basmaktı. işte davetiyemiz de böyle bir şeydi.

Bütün bu işlerde emeği geçen arkadaşlarıma ne kadar teşekkür etsem az. Söyleyecek kelimem yoktur benim teşekkürlerimi ifade edecek.

Programımıza katılım iyiydi. Bir saat 40 dakikalık uzun ve soluksuz bir şiir dinletisi ile seyircileri şiire doyurduk. Şimdi sevgi temalı şiir şölenimizin kısıtlı imkanlarla çekilmiş görüntüsünü izlemeniz için aranızdan ayrılayım. Buyurun efendim.